11 Ağustos 2009 Salı

Chelsea - Manchester United


Pazar 3 maçın coşkusunu arka arkaya yaşama hevesiyle oturduk televizyonun başına..
Önce futbolun doğduğu yerden, İngiltere'den başladık. Chelsea - Manchester United maçı, benim futbolu ne kadar da çok özlediğimi, Türkiye'de futbol yerine tiyatro oynandığını tekrardan yüzüme çarptı.
Bu ve bundan sonraki maç değerlendirmelerini Pazar akşamı yapacaktım fakat Fener maçındaki elektrik kesintisi hevesimi kaçırdı. Dün de fırsat bulamayınca bugüne sarktı.

Chelsea- ManU maçına geri dönersek,
Maç öncesi kadrolar açıklandığında, Chelsea orta sahasıyla rakibini parçalayacağını, nefes aldırmayacağını beklerken, çakma CR7 uzaktan kaleyi iyi yokladı ve ManU'yu öne geçirdi. ManU şaşırtıcı şekilde soldan soldan dövdü Chelsea'yi. Ivanovic bu takımın oyuncusu olmadığını tekrar tekrar gösterir gibi yedi çalımları. En sonunda dayanamadı Anchelotti aldı oyundan Bosingwa değişikliğiyle.
İkinci yarıda, nasıl bir orta saha oldukları kafalarına dank eden Lampard, Essien, Mikel, Malouda 4'lüsü sağlı, sollu gitmeye başladı Foster denen beceriksizin koruduğu ManU kalesine. Meyvesini çok geçmeden aldılar da zaten, Carvalho neden oradaydı bilinmez ama güzel bir kafa vuruşuyla eşitliği sağladı. Mikel yerine giren Panzer Ballack, Evra'ya acımadan attığı dirseğin akabinde gelen golle Chelsea öne geçti. Lampard'ın hakkını vermeden geçmeyeyim. Çok sağlam bir vuruştu.
4 oyuncu değişikliğiyle, oyunu bir şekilde dengede tutmak isteyen Sir, Giggs dışında pekte kulübeden istenen verimi alamadı bence.
Rooney'in ofsayttan attığı golle kısa süreli umutlanan ManU, penaltılarda Cech'in gazabından kurtulamadı.
Sonuç olarak, hakettiği maçı, kupayı alarak başladı sezona Chelsea. LAmpard bu oyun düzeninde çok iş yapar bu sene. Ben çok beğendim Chelsea'yi. Liverpool'la birlikte ilk ikide yer alacaklardır. Sir de gitsin CR7'den kazandığı paraları yesin..

Hiç yorum yok: